Altınbaş Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Fatoş Altınbaş, Türkiye’deki vatandaşların Akdenizli kimliğine sahip olduğunu söyleyerek, koranavirüs salgını nedeniyle uygulanan sosyal izolasyona uyum sağlamakta güçlük çektiğini belirtti. Dr. Altınbaş, “Sevdiklerimizi korumak için bunun zorunluluk olduğu halka sık sık anlatılmalı” diye konuştu.
“KALABALIĞI SEVEN BİR KÜLTÜREL YAPIMIZ VAR”
Akdeniz ülkelerinde insanların ılımlı hava koşulları sebebiyle hayatlarını yoğun biçimde dış mekanlarda geçirdiğine dikkat çeken Dr. Altınbaş, “Kuzeyden güneye gittikçe balkonların genişlediğini, evlerin bahçelerinin büyüdüğünü gözlemlersiniz. Aynı zamanda geniş ailelerin bir arada yaşadığı, kalabalığı seven bir kültürel yapımız var. Bu durum virüsün yayılmasına olanak sağlamakta” ifadelerini kullandı.
“AYRI ALANLAR YARATILMALI”
Evde kapalı kalmış olmak hissi ve yaşanan kaygıların beraberinde aile bireyleri arası çatışmaları da getirebileceğini belirten Dr. Altınbaş, “Mümkünse ayrı alanlar yaratmak, iş bölümü yapmak ve karşıdakinin özel zamanına saygı duymak çatışmaları indirger. Modern hayatın koşuşturmasında fazla bir arada olamayan çiftlerin bu dönemi birlikte vakit geçirmek için bir fırsat olarak görmesi ilişkinin devamı için faydalı olabilir” dedi.
İzolasyonun getirdiği yalnızlık ve çaresizlik duygusunun travmaya neden olabileceği uyarısı da yapan Dr. Fatoş Altınbaş, “Bu nokta koronavirüsün yol açtığı ekonomik ve toplumsal sorunlar kadar önemli. Evde öz bakıma dikkat etmek, egzersiz yapmak, hobilerimizle ilgilenmek, zamanımızı verimli geçirmek ve sürekli salgın haberlerini dinlememek, pozitif düşüncelere odaklanmak gerekli” diye konuştu.
“ÇOCUKLARA AĞIR DERS YÜKÜ VERİLMEMELİ”
Ailelerin bu dönemde çocuklarıyla iletişimde dikkat etmesi gereken bazı noktalar bulunduğunu da dikkat çeken Dr. Altınbaş, “Online eğitim sisteminde pek çok ebeveynin çocuğu ile çatışır hale geldiğini görüyorum. Ben bu süreci ilkokul ve ortaokul çağındaki çocuklara ağır ders yükü vererek değil, oyalama amaçlı eğitsel faaliyetlerle atlatmamız gerektiğini düşünüyorum. Ayrıca anne-babanın çalışmak zorunda olduğu ailelerde bir kişinin dönüşümlü olarak evde kalmasına dair bir düzenleme yapılmalı. Çocuklara korku ve kaygı yüklemeden, yaşadığımız dönem ve durum net bir şekilde anlatılmalı ve geçici olduğunun altı çizilmeli. Televizyonlardaki salgın haberlerine maruz kalmalarına müsaade edilmemeli” ifadelerini kullandı.
“YAŞLILARIN SEVGİ VE SAYGIMIZA İHTİYACI VAR”
Yaşlıların yüksek risk nedeniyle bu dönemi maksimum izolasyonda dinlenerek geçirmeleri gerektiğini de belirten Dr. Altınbaş, “Maalesef sosyal medyada çok fazla yaş almış kişilerle alay eden videolar gördüm. Bu toplumsal vicdanı yaralayıcı davranışlara toplumsal tepkiler vermeliyiz. Yaş almış aile fertlerimizin sevgi ve saygımıza en fazla ihtiyacı oldukları zamanlardan geçiyoruz” dedi.