İstanbul Kültür Üniversitesi (İKÜ) Yayınevi, Oxford Üniversitesi Yayınevi’nin dünyaca ünlü dizisi ‘Very Short Introductions’tan çıkan kitapları Türkçeye kazandırmaya devam ediyor. Yayınevi, serinin sekizinci kitabı olarak ‘Rönesans Sanatı’ adlı eseri okuyucularla buluşturdu. Rönesans ve Barok dönemlere ait sanat eserleri üzerine çalışmalarıyla tanınan sanat tarihçisi Geraldine A. Johnson’ın yazdığı kitap, Tuncay Birkan tarafından Türkçeye çevrildi. Önsözünü sanat tarihçisi ve küratör Dr. Necmi Sönmez’in kaleme aldığı kitapta yazar Johnson, Rönesans döneminde Avrupa’da yaşanan büyük değişimin, sanatın üretimi, değerlendirilmesi ve insanlar tarafından algılanışına nasıl yansıdığını tartışıyor.
Kitapta, dijitalleşmenin arttığı günümüzden Rönesans dönemi sanatına bakıldığında neler görüldüğünün ve insanların o dönemde bu değişimi nasıl algıladığının yanıtını arayan Johnson ayrıca; Michelangelo, Leonardo da Vinci, Donatello, Titian, Jan van Eyck, Dürer, Raphael ya da Botticelli gibi sanatçılara; Davut, Mona Lisa veya Son Akşam Yemeği gibi eserlere verdiğimiz tepki o dönemdeki insanların tepkisinden ne kadar farklı olabilir? Rönesans sanatı bugün pek çoğumuzun belleğine “dâhi sanatçı” olarak kazınan kişiler ve “şaheser” olarak gördüğümüz yapıtlardan mı ibaret? Estetik üretimin himayesi, eserlerin çıkış noktaları, kim için ve niye yapıldıkları, nereye konuldukları gibi unsurlar Rönesans sanatını kavrayışımızı nasıl etkiler? Bir eseri yapanın veya yaptıranın kadın ya da erkek olması neyi, nasıl değiştirir? Rönesans erkekler kadar kadınlar için de seçkinler kadar halk için de aynı şeyi mi ifade ediyordu? gibi sorulara da yanıtlar arıyor.
ESERDE, DÖNEMİN AZ BİLİNEN ÖRNEKLERİNE DE YER VERİLİYOR
Rönesans sanatına tarihsel, toplumsal, ekonomik ve kültürel arka planından hareketle bakan yazar Johnson dönemin ünlü isim ve eserleri kadar Avrupa’nın farklı bölgelerinden daha az bilinen örnekleri de masaya yatırıyor, bunları birbirleriyle karşılaştırıyor. Dönemin eser, sanatçı, teknik veya üslup gibi yönlerinin yanı sıra Rönesans sanatının ‘gözden kaçan’ yönlerini de dikkate alarak o zamanın gündelik nesnelerine neden ve nasıl sorularıyla yaklaşıyor. Kitabın Türkçe baskısına yazdığı önsözde bu arka plana dikkat çeken sanat tarihçisi ve küratör Dr. Necmi Sönmez, konuya ilişkin “Johnson’un dokuz bölümden oluşan kitabının en önemli erdemi bizi o dönemin koşullarına, ‘sanatsal üretimin’ hangi doğrultuda geliştiğine, sanatın nasıl algılandığına götürdükten sonra tüm bunların günümüzde nasıl değerlendirilmesi gerektiğine dair kapsayıcı bir çerçeve sunması” dedi.